Ali Babacan: “Beklentimiz Can Atalay’ın bir an önce serbest bırakılması ve buradaki görevine bir an önce başlamasıdır”
Demokrasi ve Terakki (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Can Atalay’ın tescil belgesini aldığı gün derhal serbest bırakılması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altındaki koltuğuna oturması gerekirdi. Anayasa Mahkemesi bunu almışsa” dedi. Karar derhal uygulanmalı. Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorum demek anayasa ihlalidir. Yeni anayasa getireceğiz diyen hükümet, “Öncelikle bu konudaki samimiyetini şu sözlerle ortaya koymalıdır: Mevcut anayasa hükümlerine uymak. Beklentimiz Can Atalay’ın bir an önce serbest bırakılması ve buradaki görevine hemen başlamasıdır. Bunun bir gün bile geciktirilmesi anayasaya aykırıdır” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan bugün TBMM’de haftalık değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Babacan şunları söyledi:
“Türkiye’de herkes bir zamanlar düşman olmuştur ve bir üvey çocuk en az bir kez mağdur olmuştur. Artık eski hesaplaşmalar ve çatışmalar geride kalmalı, yeni bir başlangıç yapma zamanıdır. Kavgalar ve hesaplaşmalar olmadı. Hiçbir sorunumuzu çözemeyiz, geçmişi değiştiremeyiz ama bugünün ve yarının ipleri bizim elimizde.” Yarınları hepimizin paylaştığı gelecek haline getirebiliriz. Mahallelere bölünmüş insanlarımızın arasındaki duvarları yıkabiliriz. DEVA Partisi olarak birbirimize yüz yüze bakalım, daha çok yüze sahip olalım diyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun.
“HATAY VE DEPREMDEN ETKİLENEN DİĞER İLLERİMİZ İÇİN ACİL KOORDİNASYON MEKANİZMASI OLUŞTURULMASI GEREKİYOR”
Hatay’ın depremden bu yana sorunları bitmedi, 9. aya giriyoruz ve hala çadırda yaşayan insanlarımız var. Yağmur yağdığında çadırlarının tabanı çamurlanıyor ve yağmur suları çadırların içinden sel gibi akıyor. Çocukların eğitim hayatı düzenlenmiyor, okul sayısı az, ulaşım ve ders saatleri konusunda endişeler var. Her konuda belirsizlik var, plan ve program yok. Yeni imar planı çıkarılacağı, eski imar planına göre inşaat izinlerinin verileceği söyleniyor. İnanılır gibi değil, Asi nehrinin yatağından 30 metre ötede sadece bir bakanın temelini attığı kazıklı temeller var. Buradan hükümeti davet ediyorum; Hatay ve depremden etkilenen diğer illerimiz için bir an önce uyum sisteminin kurulması gerekiyor. Merkezi yönetim, yerel yönetimler ve sivil inisiyatifin dahil olduğu uyum mekanizmalarıyla ancak depremle ilgili sorunlar çözülecektir.
Düşüncede yanlış olan, suç bile olmaması gereken iddialar için dahi anında tutuklama yapılabiliyorken, bunun kadına yönelik şiddete ve katliamlara zemin hazırlaması anlaşılır değil, gerçekten yıkıcıdır. Ülkemizi şiddet sarmalından çıkarmamız lazım, aile içi şiddete, kadına yönelik şiddete, sokaktaki şiddete her zaman dur demeliyiz.
“DOLANDIRICILARIN TUZAĞINA DÜŞMEYİN, KRİZ ZAMANLARINDA ORTAYA ÇIKAN DOLANDIRICILARA ALDANMAYIN”
Şu anda ülkemizde derin bir manevi kriz yaşanıyor ve bunun en önemli nedeni de ekonomik kriz. Kendi yerli ve milli para birimimiz o kadar değersizleşti ki vatandaşlarımız elindekileri korumanın yolunu arıyor. Buradan vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum; İnternette benim adıma veya başka bir isme ait rastgele bir yatırım tavsiyesi reklamı veya sahte haberle karşılaştığınızda lütfen o bağlantılara tıklamayın, dolandırıcıların tuzağına düşmeyin, zaman zaman ortaya çıkan dolandırıcılara aldanmayın. kriz.
“İSRAİL HÜKÜMETİNİN İŞLEDİĞİ İNSANLIK VE SAVAŞ SUÇLARINA ABD’NİN AÇIK DESTEK VERMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Geçici ateşkes konusunda anlaşmaya varılamadığı gibi, silahların bir süre susması ve insani yardımların ulaştırılması konusunda da anlaşma sağlanamadı. Birçok Batılı ülke Rusya’nın Ukrayna’yı hukuka aykırı olarak işgal etmesine karşı çıktı. Ukrayna’ya askeri ve mali yardım sağladı. Şimdi aynı ülkeler İsrail’in Gazze’deki hukuksuz işgalini destekliyor ve işgalci tarafa mali ve askeri destek sağlıyor. Bu tam bir çifte standart ve tutarsızlıktır. ABD’nin İsrail hükümetinin işlediği insanlığa karşı suçlara ve savaşlara açıkça destek vermesi kabul edilemez. Şu anda Gazze’de en temel insani ihtiyaçlar; Hastanelerin jeneratörlerini çalıştırmak için su, yiyecek, ilaç ve hatta yakıt temininde büyük sorunlar yaşanıyor.
“SARILMA VE BAĞIRMA, GÜÇLÜ ÜLKELER BUNU YAPMAYIN, TUTARLI BİR DIŞ POLİTİKA ÇİZGİSİ OLACAK”
Arabuluculuk ya da garantörlük çabaları sonuç vermeyince Erdoğan İsrail’e karşı tavrını sertleştirdi. İsrail’in eylemleri en sert tavrı hak ediyor ama Erdoğan’a şunu sormak istiyorum; Siz İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkileri önce tamamen yok ettiniz, sonra da ilişkilerin onarılması için büyük çaba harcadınız. Türkiye ilişkileri düzeltmek için İsrail’in peşine düştü. İsrail’le ilişkiler bozulduktan sonra İsrail ilişkileri geliştirmek için ne gibi adımlar attı? Kötü ilişkilerden sonra Filistinli kardeşlerimizin hayatları nasıl düzeldi, ilişkilerin yeniden düzelmesi için nasıl bir çaba gösterdiniz? İsrail’in kutsal yerlere saygısında nasıl bir gelişme oldu? Bu çok büyük bir tutarsızlıktır ve ülkemiz açısından büyük bir prestij kaybına yol açmıştır. “Bu tür kucaklaşma ve bağırışlar, prestijli ülkeler bunu yapmaz, dengeli bir dış politika çizgisidir.”
Babacan, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 13 ilçe başkanının istifa ederek CHP’ye geçtiği iddiasıyla hafta sonu düzenlenecek Filistin’e destek mitingine katılımla ilgili sorulara yanıt olarak şunları söyledi:
“KONUNUN BENDEN YERİNE DOĞRUDAN GÖRÜŞÜLMESİ İLE KONUYU SUNMANIN DAHA UYGUN OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
“Kendi ilçe başkanlarımız açısından baktığımızda partimize emek vermiş hiçbir arkadaşımızın partimizden ayrılmasını istemiyoruz, üzülüyoruz. Ancak seçim dönemlerinde siyasi partilerde bu tür gelişmeler oluyor. Böyle gelişmeler oluyor. Kongre dönemlerinde siyasi partilerde de gelişmeler olabiliyor. Konudan haberim var mı yok mu sorusuna gelince ilçe başkanları bir süredir ayrılıyordu. Hazırlık aşamasında olduğunu biliyorduk ama elimizde bir bilgi yoktu. İlçe başkanlarımızın Kılıçdaroğlu ve diğer CHP’li yetkililerle İstanbul’da yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi.Öncelikle bu haberin doğru olmadığını söyledik, doğruysa üzgünüz.Bu konudaki muhatapları nettir, konuyla ilgili. CHP, benden ziyade konunun doğrudan muhataplarının perspektif vermesinin daha doğru olacağını düşünüyorum.
Bu hafta sonu İstanbul’da yapılacak Filistin mitingine ilişkin bugüne kadar partimize herhangi bir davet gelmemiştir. “Bunu Cumhur İttifakı mitingi olarak düzenlemek istediklerine dair bilgiler var ama pek emin değiliz.”
Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hamas’la ilgili sözlerini nasıl değerlendirdiği, Cumhuriyetin 100. yıl dönümünden bir gün önce Filistin mitinginin yeri ve zamanı ve Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararı hakkındaki sorulara şu cevabı verdi:
“Hamas şu anda terör örgütleri listesinde yer almıyor. Gazze’de olup bitenlere baktığımızda aslında sahada bir terör örgütünün yaptıklarından hiçbir farkı olmayan pek çok eylem görüyoruz. Kim olursa olsun bilerek sivilleri hedef alıp öldürüyor. onların tarafı insanlığa karşı suçludur ve savaşta olsalar bile savaş suçlusudur.
Açıkçası 50. yıl, 75. yıl gibi çok önceden başlayan planlı, programlı, 100. yıl kutlama hazırlıklarını görmedik. Cumartesi günü Filistin mitinginin neden yapılacağına gelince, bu sorunun muhatabının bu mitingin başkanı ve organizatörleri olduğunu düşünüyorum.
“BEKLENTİMİZ CAN ATALAY’IN HEMEN SERBEST BIRAKILMASI VE BURADAKİ GÖREVİNE DERHAL BAŞLAMASIDIR”
Can Atalay meselesine gelince, bu konudaki tavrımız başından beri çok netti. Can Atalay’ın tescil belgesini aldığı gün derhal serbest bırakılması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altındaki koltuğuna oturması gerekirdi. Anayasa Mahkemesi bu kararı verdiyse derhal uygulanması gerekir. Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorum demek anayasaya aykırıdır. Yeni anayasa yapacağını söyleyen hükümetin öncelikle mevcut anayasa hükümlerine uyarak bu konudaki samimiyetini ortaya koyması gerekiyor. Beklentimiz Can Atalay’ın bir an önce serbest bırakılması ve buradaki görevine bir an önce başlamasıdır. “Bunu bir gün bile geciktirmek anayasa ihlalidir.”
Babacan ayrıca ilçe başkanlarıyla görüşmenin ortaya çıkmasının ardından Kılıçdaroğlu ile görüşme yapılıp yapılmadığına ilişkin şunları söyledi: “Kılıçdaroğlu sözcümüzü arayarak kendisine açıklama yaptı ve en kısa sürede görüşme niyetinde olduğunu ifade etti. Kamuoyuna net bir açıklama , şu anda beklediğimiz şey bu.”